Özgürlükçü düşüncenin en önemli isimlerinden biri olan Feyerabend bu kitabında: Putkırıcılığını son kerteye vardırıyor. Akıl´la vedalaşıp onu azat ediyor. Amacı ne peki? Tarihi, aydınlıkla karanlığın amansız savaşı diye görenlerin sandığı gibi bizi ortaçağ karanlıklarına döndürmek, hatta mağara adamına çevirmek mi istiyor? Akılcılığa karşı dogmatizmi mi savunuyor; kahrolsun bilim, yaşasın din mi diyor? Hayır!
Feyerabend dogmatizmden değil kültürel çeşitlilikten yana! Ona göre Batı bilimciliği, yerel gelenekleri yok ederek dünyayı tektipleştirir ve birçok toplumsal ve ekolojik soruna yol açar...
Feyerabend Grek sanatı ve düşüncesinden Kilise ile Galile arasındaki savaşa, Aristoteles´in kontinyum teorisinden kuantum fiziğine, demokratik göreci bir perspektiften zehir zemberek eleştiriler yönelttiği Popperci akılcılıktan Mach´ın hakkı yenmiş araştırma kuramına, kıyaslanamazlıktan yaratıcılık fikrinin zaaflarına kadar birçok konuyu kışkırtıcı ve ufuk açıcı bir üslupla ele alıyor. Ana fikir ne mi? Şöyle denebilir belki: Akıl faşizmine karşı ayaklanalım!
(Arka Kapak)