Akılların Buluşması şu önerme üzerine kurulmuştur: Eğer ihtiyaçları ve isteklerinde müşterilerinize yenilikçi çözümler sunuyorsanız, masraflarınızı müşterilerinizin ödeyebileceğinden aşağıda tutabiliyorsanız, çalışanlarınızın sağlıklı, azimli ve bilgili olduğundan eminseniz; kazanç, büyüme ve bulunduğunuz toplumda itibar sizi bekliyordur. Her birimiz dünyayı deneyimlerimiz, sorumluluklarımız ve kişisel ilgilerimiz tarafından belirlenen kendine has merceklerimiz ile görürüz. Sonuçta, birey ya da gruplar olarak hiçbirimiz gerçeği bütünlüğü içinde göremeyiz. Buna silo problemi de denir. Silo problemi, globalizme karşı bireyciliktir. Tipik bir iş organizasyonunda çalışanların özel ilgileri, görevleri ve sorumlulukları vardır ve dar, dikey olarak yapılanmış fonksiyonlara ayrılmışlardır. İnsanlar ve organizasyonları, epey farklıdır. Bir dereceye kadar onlar da kendilerini çevrelerine uydurmalıdırlar. Ama aynı zamanda çevreyi değiştirme kapasiteleri de vardır. Jacob Pronoswki, şöyle diyor: İnsan, özel bir mahluktur. Hayvanlar arasında onu eşsiz yapan birçok özelliği vardır: onlar gibi yeryüzünde bir figür değil, yeryüzünü şekillendirendir; kafa ve vücut olarak doğanın kaşifidir; her kıtada evini bulan değil, yapandır. Herhangi bir çağda bilgi kendi başına bir güç ifade etmez. Bilgi, iyi şeylerin olabilmesini sağlayan kuvvettir. Bilgi üzerine kurulu iş kararları rekabet avantajı sağlayacaktır.