İkinci Dünya Savaşı sonrası İtalyan edebiyatının en güçlü kalemlerinden biri olan Natalia Ginzburg´u okurlarımız, daha önce yayınladığımız Sevgili Michael ve Kente Giden Yol adlı kitaplarından anımsayacaklardır. Dingin, abartısız, yalın anlatımıyla eleştirmenleri etkileyen Natalia Ginzburg´un, aile yaşamının inceliklerini, ayrıntılarını, iniş-çıkışlarını, tartışmalarını büyük bir başarıyla, gerçekçi bir bakış açısıyla verirken ve insanı günlük hayattaki gülünç yanlarıyla irdelerken, geleneksel değerleri önemsemesi dikkat çekmiştir. Aile Sözlüğü, yüzeysel bakıldığında sıradan bir aile destanı gibi gözükse de romanın ağırlığı ve önemi o yüzeyin altında ve satır aralarında açıkça hissedilmektedir. Basit bir aile tarihi gibi başlayan anlatım, eski masalların ve destanların eskimeyen, etkileyici özelliğine bürünmektedir. Disiplinli, sert kişilikli, antifaşist bir babanın ve sakin bir annenin çelişkili dünyasında büyüyen genç Natalia, yıllar sonra kaleme aldığı Aile Sözlüğü´nde yalın, imbikten geçirilmiş bir üslupla, kişiliğinin ve yapıtlarının temelini oluşturan ailesine ve İtalya´daki savaş sonrası döneme ışık tutuyor.