Muhteşem Süleyman, devraldığı mirasla hem bir Fatih, hem bir Yavuz olmakla kalmaz, Osmanlının hukukunu şeriat, kanunnameler ve yöresel görenekler ışığında hızla sistemleştirerek Kanuni olur. 1540-1541 yılı, Osmanlının hem batıda hem doğuda ele geçirilen her yeni yerle, iyi korunmuş memleketlere bir yenisini eklediği dönemde önemli bir andır Leslie Peirce, Ayntab Mahkemesinin bir yılına ait tutanaklarını ele aldığı araştırmasıyla, dik kafalı ve kendine yeter bir yörenin henüz oluşum sürecindeki Osmanlı hukuk sistemiyle, nasıl da birdenbire bütün-leşebildiğini gözler önüne seriyor. Osmanlı İmparatorluğunun, ister bey ister sultan olsun ayrım gözetmeksizin kılıcının acımasız olduğu adalet anlayışı; sıradan insana gelince nasıl da bir hak tanırlığa, bir gönül yapma işine dönüşüyor. Bu hak tanırlığın canlı tanıkları, çok sayıda mahkeme tutanağında adı geçen Ayntablılardan Kavgacı Esma kadın, Kabadayı Ermeni Karagöz, Yahudi Sarraf Matuk Kitabın aslını oluşturan üç kadının üç öyküsü ise, dünle bugün arasında geçen yaklaşık 500 yıla karşın, kimi şeylerin değişmeksizin sürdüğünün kanıtı gibi
Leslie Peirce, Lisans ve Lisansüstü eğitimini Harvard Üniversitesinde, doktorasını Princeton Üniversitesinde tamamladı. Yedi yıl Cornell Üniversitesinde ders verdi; halen California Berkeley Üniversitesinde, Osmanlı Çalışmaları ve Ortadoğu Tarihi Profesörü olarak çalışmaktadır. Tarih Vakfı tarafından 1998de basılan ilk kitabı, Harem-i Hümayun: Osmanlı İmparatorluğunda Hükümdarlık ve Kadınlar adlı eseri, Turkish Studies Association (Türk Araştırmaları Derneği) tarafından, 1994 yılında M. Fuat Köprülü En İyi Kitap ödülüne değer görülmüştür. Morality Tales kitabı ise, aynı ödülü ikinci kez almasının yanısıra Middle East Studies Association tarafından Albert Hourani En İyi Kitap ödülüne de değer bulunmuştur.