Hep bir kedim olsun istedim. Evimizde yaşayan,
yatağımda bana sarılıp uyuyan, kucağımda pırlayan,
biz yokken evimizi ejderha ve kötü adamlardan koruyan, geri geldiğimizde bizi kapıda özlemle karşılayan,
uçan bir kahraman gibi evin en yüksek raflarına tırmanabilen, uzun bir örümcek ağına asılarak
benimle çölleri, dağları ve ormanları aşan, bizim
koridorda koşup oynayan bir kedi!
Küçük Can'ın hayattaki en büyük hayali sadece
bir kedisi olması değildi. Can, sabah karanlığında
servis aracıyla okula gitmek yerine kediler gibi
mışıl mışıl uyuyabilmeyi de çok istiyordu.
Acaba bir çocuk olmak yerine, hiç ödev yapmayan,
gece erkenden yatıp, sabah karanlıkta kalkmayan, sevmediği yemekleri yemek zorunda olmayan,
saatlerce oyun oynayan özgür bir kedi yavrusu olsaydı, hayatı nasıl olurdu? Aslında hangimiz kedilere bakıp da onlara bir kez bile özenmedik ki?
Hey çocuklar, haydi kedi yavrusu olmak
isteyen bir çocuğun macerasına!