Tarihe Kadızadeliler-Sivaslılar tartışması olarak geçen merese-tekke çatışmasının doruk noktasına ulaştığı bir dönemde yaşayan ve bu tartışmada mutasavvıflar tarafını temsil eden XVII. yüzyılın sufi şairlerinden Abdülahad Nuri (öl. 1061/1951), birkaç Türkçe ve pek çoğu Arapça olmak üzere kaleme aldığı otuzdan fazla eserle Tekke edebiyatı içerisinde önemli bir yere sahip şair ve yazarlardan biridir.
Şiiriyyeti elden bırakmadan vahdet-i vücut, hüsn-i mutlak, tecelli vb. tasavvufun en ince meselelerini mısralara yerleştirebilmiş bir sanatkardır. Manzumelerinde İlahi aşkı, deruni tahassüsleri, tasavvufun inceliklerini şiir dili ile anlatmanın yanı sıra, toplum hayatında gözlemlediği bozuklukları, katı bir taassupla mutasavvıflara saldıran Kadızadelileri tenkit etmekten de çekinmemiştir.