Anlatılacak hiçbir şeyleri kalmayan, söyleyecekleri bir şeyleri olmayan dostluklar, aileler, evlilikler ölüdür. Anlatmak, günlük yaşamda beraberliklerin çimentosudur ve donmamak, sessiz kalmamak için bir koşul, kendini anlatabilmek ve anlaşabilmek için, sevmek veya nefret etmek için bir temeldir. Bu çok önemlidir, aksi durumda dilsel ve zamansal ölüm söz konusu olur.
Zamanın zamansallığı tekrarlanamaz oluşundandır. Zaman, varoluştaki sonlulukla, ölümün aracılık ettiği zamansallıkla ortaya çıktığı için tekrarlanamazdır. Timm´e göre zamanın tekrarlanamazlığı insanın yaşamına pişmanlığı, hataları, suçları vs. beraberinde getirir. Eğer ölümsüz olsaydık, bütün başarısızlıklarımızı giderir, hatalarımız düzeltirdik.